İstanbul Bilgi Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisans Programı’na bağlı yürütülen laboratuvarımızda temel amacımız çocuk, ergen, yetişkin, çift ve ailelerle yapılan psikoterapi süreçlerini araştırmaktır.
Süreç araştırmalarının en önemli özelliği terapi sonucunda ortaya çıkan değişimlerin hangi ana etkenlere bağlı olduğunu incelemek ve böylece bu değişimlerin neden ortaya çıktığını anlamaktır. Bu araştırmalar sayesinde hangi tedavilerin, hangi şartlar altında ve kimler için daha uygun olduğu anlaşılmakta ve danışanlar için doğru tedavi şekilleri ve müdahaleler geliştirilebilmektedir.
Bu amaçla öncelikle, psikoterapi süreçlerinin görüntülü ve sesli kayıtlara dönüştürülebildiği bir teknik donanım oluşturulmuştur. İzleyen süreçte, psikoterapi etkinliği ve süreçlerinin, niceliksel/niteliksel yöntemlerle kapsamlı değerlendirilmesi için ölçüm araçları uyarlanmaya başlanmış ve devam etmektedir. Bu araçlarla terapi süreçleri yakından takip edilerek, psikodinamik ve sistemik temelli psikoterapi yaklaşımları hakkında bilgiler üretilerek psikoterapi araştırmaları alanına katkı sağlamak amaçlanmaktadır.
Psikodinamik Yetişkin Terapisi Süreç Araştırması
Yetişkin psikoterapileri üzerinde yapılan araştırmalar farklı terapi türlerinin farklı sorunlarla çalışırken etkinliği ile ilgili zengin bir bilgi kaynağıdır, ancak bu araştırmaların çok azı terapinin sadece başında ve sonunda değil, süreçte ne olduğuna daha yakından bakma fırsatı sağlar.
Psikoterapi süreci, özellikle de uzun dönemli psikoterapilerde, danışan ve terapistin ilişkisi zemininde geçmişin, bugünün ve geleceğin şimdiki anda karmaşık bir biçimde kendisini ortaya koyduğu ve tam da bu nedenle basit ve ölçülebilir öğelere ayırarak çalışmanın çok güç olduğu bir alandır. Ancak, terapinin sonunda sorulan “Ne işe yaradı ya da yaramadı?” sorusu, terapinin yöneliminin ve teknik müdahalelerin ötesinde, süreçte “Ne oldu? Ne deneyimlendi?” sorusuna işaret etmektedir. Uzun dönemli psikoterapilerde hem terapistler hem danışanlar yoğun duygular, kendilerini şaşırtan, sevindiren ya da korkutan deneyimler, dönüm noktası olarak tanımlayabilecekleri anlar yaşamaktadır. Bu anların süreçte ne olduğu sorusuna ışık tutabileceği düşünülmektedir.
Yetişkin psikoterapi araştırmaları ile ilgili daha fazla bilgi için: alev.cavdar@bilgi.edu.tr
Çocuk ve Ergen Psikoterapi Araştırması
Laboratuvarımız bünyesinde birçok farklı araştırma projesi yürütülmekte ve ayrıca öğrencilere psikoterapi araştırmaları konusunda eğitim imkanları sağlanabilmektedir.
Çocuklarla yürüttüğümüz psikoterapi araştırmaları hakkında daha detaylı bilgi sahibi olmak isterseniz ayrıca Koruyucu Çocuk Terapileri web sitesini ziyaret edebilirsiniz.
Çift ve Aile Terapisi Klinikler Arası Araştırma Birliği
MFT Practice Research Network (PRN)/ Kliniklerarası Araştırma İş birliği, Amerika Utah’ta bulunan Brigham Young Üniversitesi’nin başlattığı hem Amerika’da hem de dünyanın diğer yerlerinde bulunan kliniklerin dahil olduğu bir veri sistemidir. 2019 yılından itibaren Özyeğin Üniversitesi ile birlikte İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Merkezi de bu araştırma ağına dahil olmuştur. Bu araştırma kapsamında PDM’de görülen ve araştırmaya onay veren danışanların verileri de bu uluslararası veri havuzunun içine eklenecek ve bu sayede uluslararası karşılaştırmaların da yapılabileceği bir araştırma iş birliği sağlanacaktır. Bu sistemde merkeze gelen danışanlar, anonim kodlar ile demografik, bireysel, ilişkisel ve aile sistemlerine dair birçok soruya tablet bilgisayarlar üzerinde cevap verirler. Dünya çapında toplanan bu havuzdan yılda 4 kere uluslararası çalışma çıkarılması hedeflenir. Yılın her zamanında da klinikler kendilerine ait çalışmalar yürütebilirler. Proje ve veri toplama sisteminin amacı, genel olarak düşük sayıda ve ulaşması zor olan bir popülasyon olan klinik popülasyonu ile ulusal ve uluslararası araştırmalar yapmaktır.
Bu araştırmanın en temel amaçlarından biri danışanların getirdiği bireysel semptomlarla (kaygı, depresyon, stres, travma), onların ilişkisel dinamikleri (çift doyumu, bağlanma, çatışma, ebeveynlik, aile işlevselliği) arasındaki ilişkiyi görebilmektir. Bu ilişki yurtdışında birçok araştırmada ortaya çıkmasına rağmen Türkiye’deki klinik popülasyonla yapılan araştırma sayısı çok sınırlıdır. Bu iş birliği aynı zamanda bu ilişkiyi uluslararası karşılaştırma yaparak görebilme imkânı da sağlayacaktır.
Araştırmanın diğer bir amacı ise sistemik terapide uygulanan yaklaşım ve müdahalelerin danışanların bireysel ve ilişkisel sağlıkları üzerindeki etkisini görebilmektir. Sistemik terapinin etkinliğine dair yapılan çalışmalar tüm dünyada son 20 yılda artış göstermiştir. Sistemik terapi, depresyon, anksiyete, anoreksiya gibi bireysel semptomların, çocuklarla ilgili davranış ve duygusal sorunların ve ebeveyn-çocuk ilişkisi, çift ilişkisi gibi ilişkisel sorunların iyileştirilmesinde etkinliği ispatlanmıştır. Danışanlardan terapiye başlamadan önce, terapi sürecinde her 4 haftada bir ve terapinin sonunda ölçekler yeniden toplanarak, terapinin etkisini, değişimin ne zaman gerçekleştiğini anlamak da mümkün olabilecektir.
Çift ve aile psikoterapi araştırmaları ile ilgili daha fazla bilgi için: yudum.soylemez@bilgi.edu.tr
Johnson, L. N., Miller, R. B., Bradford, A. B., Anderson, S. R. (2017). The marriage and family therapy practice research network (MFT-PRN): Creating a more perfect union between practice and research. Journal of Marital and Family Therapy 43(4) pp. 561-572. https://doi.org/10.1111/jmft.12238